- burası çok sıcak
- It is very hot in here.
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
sıcak — sf., ğı 1) Yakmayacak derecede ısısı olan, yakmayacak kadar ısı veren, soğuk karşıtı Yorganın altında sıcak göz yaşları dökerek gecelerce beklemişti. O. Kemal 2) Isısı yüksek olan, çok ısınmış Kız kardeşim ikindiüzeri bana sıcak, limonlu bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
palto — is., Fr. paletot Soğuk havalarda öbür giyeceklerin üstüne giyilen kalın kumaştan giysi Burası çok sıcak, çıkar paltonu, getir as şuraya! M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
gelmek — den, e, nsz, ir 1) Bir yere gitmek, ulaşmak, varmak Gurbetten gelmişim yorgunum, hancı. B. S. Erdoğan 2) Geriye dönmek ... adamı Ödemiş ten aldım geldim, her masrafını çektim. N. Cumalı 3) Oturmaya, ziyarete gitmek Dün akşam amcamlar bize geldi.… … Çağatay Osmanlı Sözlük